21 Şubat 2013 Perşembe

"Renk Vermeyen" Sakız

Bugün bir paket çilekli bigbabol aldım. Çiğnemesi güzel, tadı hoşa giden bir sakız bigbabol, severim. Şöyle bir içeriğine baktım, çileğe dair en ufak bir bulguya rastlamadım. İçinde çilek barındırabilecek tek ipucu üründe "ithal aroma vericiler" kullanıldığıydı. O aroma vericilerin de doğal mı, sentetik mi olduğu; bu aroma vericilerin neler olduğu; hangi E koduna sahip oldukları verilmemişti. Dolayısıyla nerelerden ve nelerden elde edildiği, müslüman inancına göre helal olup olmadığı, insan sağlığına nasıl bir etkisi olduğu muamma. Acaba Bakanlık İtalya menşeili bigbabol gibi ithal ürünlere böyle bir serbestlik mi tanıyordu, tanıyorsa bile bu doğru bir yaklaşım mıydı merak ettim.

Bunun yanında bir şey daha ilgimi çekti. Aroma verici için kullanmadıkları E kodunu, renklendirici için kullanmışlardı. Şöyle yazıyordu: Renklendirici (E120). Peki neydi bu E120? Her gün gördüğümüz ve aşina olduğumuz bir şey değil elbette. Peki kolanın içinde böcek kanı olduğu rivayetleri. Her gün olmasa bile bu konuya kulak dolgunluğumuz var. Böcek kanı jargonu kolada kullanıldığı ileri sürülen karmin renklendiricisinden geliyor aslında. Karminden daha önce bahsetmiştim. Karmin, koşnil ya da koşinal böceklerinden elde edilen kırmızı renkli bir doğal pigment. E120 de bu pigmentin ta kendisiydi. Adı çıkmıştı ya karminin, adı çıkacağına canı çıksaydı da yazsaydı Perfetti sakızın üstüne bu maddeyi. Dediğim gibi belki de kanuna göre E kodunu yazınca adını yazmasına, adını yazınca E kodunu yazmasına gerek yoktur bilmiyorum. Sadece bana karminin deşifre edilmesinden firmanın çekince duyduğunu hissettirdi bana bu durum.

Şeffaflık.. Her zaman dile getirilen bir şeydir ya aslında. Herkes şeffaflık ister ama bir türlü sağlanamaz şu meret. Hani devletin, hastanelerin, işletmelerin, üniversitelerin, adalet sisteminin ve daha bir çok yapının şeffaf olması arzu edilir ya. İşte tam da ihtiyaç duyduğumuz şey bu aslında. Uzun zamandır düşünüyordum bu transparanlık olayını, sakız konu mankeni oldu. İnternetin televizyon gibi her evde yerini aldığı şu günlerde internetin nimetlerinden yararlanmak gerektiğini düşünüyorum. Bilgi ağı sistemleri, veritabanları ile işe ait, sürece ait, hizmete ait ne derseniz deyin tüm verilerin ortak bir zeminde toplanması gerektiğine inanıyorum. Düzenli bir şekilde saklanan bu verilerden tüm paydaşların faydalanması şeffaflığın sağlanması açısından uygun olacaktır. Sanırım bu olayın gerçekleşmesi biraz da devletin öncülüğü ile sağlanabilecektir. Online yaşam insanlara nüfuz ettikçe bunun da gerçekleşeceğini düşünüyorum.


Bakanlık: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder